YAŞAMIN SİHİRLİ YILLARI
Günümüzde yaşam biçimimizi en çok tamamlayan icat teknolojidir. İletişim çağının tam ortasında dünyaya gelen çocukların internete bağımlı olmadan dijital dünyaya adapte olmaları en çok üzerinde durulması gereken konulardan biridir.
Teknoloji gelişim düzeylerine uygun ve sosyal yaşantılarını engellemeden verimli olarak kullanılabilirse onları daha sağlıklı bireyler olarak yetiştirip daha sağlıklı bir geleceğe taşıyabiliriz.
Peki, sağlıklı internet kullanımı nasıl mümkün olur? Bu noktada önemli olan kullanılan teknoloji;
-çocuğun öğrenmesine,
-etkileşime girmesine,
-kendini ifade etmesine,
-hayal etmesine,
-keşfetmesine yardımcı oluyor mu?
-Çocukların öğrenme deneyimlerini ve doğal oyun kalıplarını tamamlayıcı nitelikte mi?
-Çocuğun ihtiyaçlarına yeteneklerine ilgi alanlarına ve gelişim aşamasına uygun mu?
Bu soruların cevapları evet ise, çocuk yaşına uygun süre içerisinde ve ebeveyn eşliğinde teknolojiyi kullanabilir.
0-2 yaş döneminde çocukların bilişsel, dil, motor ve sosyal-duygusal becerilerini geliştirmek için onlara bakım veren kişilerle birebir etkileşim halinde olmaları gerekmektedir. Dolayısıyla uzmanlar bu süreçte çocuğun teknolojiyle tanışmamış olmasını öneriyor.
Amacına uygun olmayan ve kontrolsüz internet ve teknoloji kullanımının bazı olumsuz yan etkileri olmaktadır. Bunlardan ilki fiziki etkilerdir. Yetişkinler için de geçerli olan bu etkiler çocuklar için çok daha büyük riskler taşıyabilir. Bu potansiyel riskler; görme sorunları, duruş ve iskelet sorunları, radyasyon riski ve daha az hareketten kaynaklanan fiziksel problemlerdir.
Psikolojik etkiler ise takibi, tespiti ve tedavisi çok daha uzun ve karmaşık olan problemlerdir. Özellikle gelişme döneminde olan çocuklarda riskli durumlar ortaya çıkartıp aileleri huzursuz edebilirler. Uzun vadede çözülemeyen problemlerin bireylerin tüm hayatına ve ilişkilerine etkisi büyük olabilir.
İnternetin çekiciliğine kapılan ve aileleri tarafından takip edilmeyen çocuklarda internet bağımlılığı oluşabilir. Diğer yandan; bilgisayarda daha çok zamana harcama, içe kapanma, göz temasının kesilmesi, daha çok ve sık bağlantıya geçme isteği, konuşmada gecikme, kendini ifade edememe, toplumsal yaşamdan ve yaşıtlardan uzaklaşma, yoksunluk belirtileri (titreme, aşırı sinirlilik ve hayal kurma), konsantrasyon problemleri ve telefon, tablet ya da televizyon eşliğinde yemek yeme alışkanlığı olan çocuklarımızda ortaya çıkan yeme bozuklukları oluşabilir. Tüm bu etkiler tespit edildiğinde mutlaka müdahale edilmeli ve gerekiyorsa uzman desteği alınmalıdır.
Ebeveynlere Öneriler
-Dijital medyada gördüğü ve anlayamadığı şeyler açıklanmalıdır.
-Teknolojik cihazlar ile yalnız kalması önlenmelidir.
-Teknolojik cihazları bir ödül ve ceza aracı olarak görmesi engellenmelidir.
-Cihazlardan bir çocuk bakıcısı olarak yararlanmasına fırsat verilmemelidir.
-Tüm boş zamanını teknolojik cihazlarla geçirmesine izin verilmemelidir.
-Televizyon/tablet/bilgisayar eşliğinde yemek yeme alışkanlığının önüne geçilmelidir.